Kurulma biçimleri, teşkilatlanma biçimleri ve söylemleri aynı olmasına rağmen birbirine tamamen ters düşen bir olgudur sendikacılık ve siyaset… biri diğerinin tamamlayanı veya biri diğerinin tamlayanı olamaz olmamalıdır. Aslında ikisi de farklı mecraların, farklı hedeflerin ve farklı yolların yolcularıdır. Bu iki kurumun yolda karşılaşmaları sadece ve sadece toplu iş görüşmelerinde siyasi iradenin hükümet olarak karşısına çıktığından olur, ama bu karşılaşma kol kola girip halay çekmekten çok karşı karşıya gelip Ankara misket oynamaya benzer…
Türkiye’de ise durum biraz olduğundan karışıktır… kimi sendikalar bir partinin uzantısı gibi görülür, kimi sendikalar başka bir partinin karşısında görünür, kimi sendikalar ise tamamen üyesi olmayan bir kitlenin sözcüsü haline gelmiştir. Tuhaf olan ise bu sendikalara üye olan insanların üyelik biçimidir. Çünkü kimse bir sendikanın tüzüğünü incelememiştir, yada bu sendika benim hakkımı ne kadar savunur dememiştir, en acısı ise üye olanların çoğu sendikacılıkla siyaseti bir tutabilmeleridir, “Benim siyasi görüşüm şu o nedenle bu sendikaya üye olayım.” Tarzında üye olanların sayısı azımsanmayacak kadar çoktur. Toplumların siyasi fikir ve ideoloji bakımından ayrışmasını anlarımda, bir kurumda beraber çalışan insanların sendikacılık bazında bölünmelerine anlam vermekte zorluk çekiyorum.
Daha da vahim olan bir durum var aslında, benimle aynı statüde çalışan büromdaki arkadaşlarımı, benim mesai arkadaşlarımı sendikacılık adı altında siyasi düşünce bazında böldürmeyeceğim ve G.İ.H. sınıfı, Y.H. sınıfını ve T.H. sınıfını bir araya getirecek bütünleyici özelliği olan bir çatı sendikası kuracağız dedik … diğer sendikalardan sizce hangi serzeniş gelmiş olabilir, “Niye Bölüyorsunuz?” yorumu siz eğitim çalışanlarına bırakıyorum.
Umut ediyorum ki? eğitim hizmetleri iş kolunda görev yapan değerli öğretmenlerimizde bu siyasi sendikacılığa hayır deyip, siyaseti olmayan, kendini tanımlarken siyasi söylem kullanmayan ve sadece öğretmenlerin ortak ekonomik, sosyal ve mesleki hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi için çaba sarf edecek kendi sendikalarını kuracaklardır. Dün Eğitim Hizmetleri iş kolunda çalışan şef, memur, hizmetli, kaloriferci, aşçı, güvenlik görevlisi, bekçi, teknisyen, tekniker, mimar ve mühendisin sözcüsü durumunda bir sendika yoktu ama bugün hangi şartta olursa olsun benim sendikam diyeceğiniz bir çatı sendikası vardır.
Bu sendika “BİZİM” sendikamızdır. Bu sendikanın siyasi tabanı, siyasi tavanı yoktur. Siyaseti reddeden, bütünleyici bir sendikadır. Elinizi yüreğinize koyun ve hissedin, ya siyasi olan öğretmen sendikalarında kalacaksın, yada kendi sendikanın içinde kendi haklarını arayacaksın…
Ümit DEMİREL
Genel Başkan