DEMİREL: “Kamu Çalışanları Yılların Verdiği Bilinçle, Vakit Kaybetmeden Siyasi Sendikaların Bastonu Olmaktan Vazgeçmelidir!”

DEMİREL: “Kamu Çalışanları Yılların Verdiği Bilinçle, Vakit Kaybetmeden Siyasi Sendikaların Bastonu Olmaktan Vazgeçmelidir!”

Yıllarca eğitim çalışanlarının ve kamu çalışanlarının sorunlarını görmezden gelip, kurulan toplu pazarlık ve toplu sözleşme masalarında kamu çalışanlarının biriken ve çözülmesi beklenen sorunlarının çözümü için herhangi bir irade ortaya koymayan gerek sözde yetkili sendikaların gerekse hükmeden erkin bugün tasarruf tedbirleri bahanesiyle vermediği mali hakları, sosyal ve özlük hakları karşılıklı al gülüm ver gülüm anlaşmasının gereğidir.

Kamu çalışanlarının yıllardır beklediği ve seçim beyannamelerine dahi giren “Kamu çalışanlarının 1 defaya mahsus öğrenim durumlarına uygun kadrolara atanması ve yardımcı hizmetler sınıfında görev yapan kamu çalışanlarının geneli idari hizmetler sınıfına geçirilmesi” ile ilgili kanun teklifi 2 yıldır mecliste neden bekliyor? 

3600 ek göstergenin tüm kamu çalışanlarına eğitim durumlarına göre verilmesi,Bayram ikramiyesinin kamu çalışanlarının tümüne verilmesi, Engelli kamu çalışanlarının hizmetli olarak istihdam edilmesine son verilmesi, Emeklilikte yaşa takılanların sorunlarını çözmeyi bir kenara bırakan böyle bir sorun yokmuş gibi görülmesi, kamu çalışanlarının maaş, zam ve tazminatlarının dondurulması ve verilen maaş zam oranlarının eksik verilmesi ve verilen maaş zamlarının erimesi ve kamu çalışanlarından gelir vergisi kesintisinin neden ve niçin devam ettiğinin bilinmemesi, giyim yardımlarının 10 yıl geriden geldiği ve günün koşullarıyla hiçbir ilgisinin kalmaması, liyakat ve ehliyet sisteminin terkedilmesi ve tek tip, heyecansız, hayalsiz, enerjisiz ve bilgi, beceri,yeteneği olmayan kurum amirlerinin atanmasıyla birlikte çalışma huzuru ve barışının ortadan kaldırılması, kurum amirlerinin görevleri yerine siyaset peşinde adeta at koşturması, kamu çalışanlarının siyasi ve sendikal kimliklerle fişlenerek, mobbing, baskı, sürgün, yıldırma, korkutma, soruşturma gibi tehditlerle kamu çalışanlarının kalitesinin ve hayallerinin törpülenmesi,geçici görevlendirme adıyla kamu çalışanlarının cezalandırılması, YHS, GİH,THS, SHS sınıfları içinde olup farklı kadrolarda görev yapan kamu çalışanlarının görev tanımlarının tüm ısrarlara rağmen yapılmaması, Eğitim Öğretim Hazırlık Ödeneğinin eğitim çalışanlarının tümüne verilmesi ile ilgili kanun teklifinin hala yasalaşmaması, Eğitim çalışanlarının merkezi sistem sınavlarında salon başkanı ve gözcüsü olması için yönerge dahi çıkarılmamasının, eğitim fakültesi mezunu olup kamuda hizmetli/memur olarak çalıştırılan öğretmenlerin hala sınıflarına kavuşması için çalışma yapılmaması gibi birçok sorun yığın haline geldikçe çözüm için daha da umutsuz ve çaresizlik buhranına kamu çalışanları itiliyor.

Kendisini yetkiliyim diyen, siyasi sendikaların etki ve yetki anlayışı ile sorunlara odaklanma ve çözüm arayışı arasında dağlar kadar fark vardır.Türkiye’de sendikal akımı siyası sendikaların varlığı ve bu siyasi sendikalara gösterilen teveccüh nedeniyle gerilemektedir. Siyasilerin emir eri haline gelen hak arama platformları resim çektirip, göstermelik hak kazandık naraları dışında kamu çalışanlarını memnun edecek hiçbir kazanım elde edemedikleri gibi gelecek için de umut vermemektedir.

Kamu çalışanlarının ise bu gidişatın sorumluları arasında olduğunu unutmamak gerekir. Siyasetin bayraktarlığını yaptığını bildiği halde siyasi sendikaları baş tacı etmeleri, siyasi sendikaları hala kurtarıcı olarak görmesi,sonunun siyasi sendikalar eliyle geldiğini görememesi, gelecek dönemler için umutsuz olmasına rağmen umutsuzluk sebebi olanlarla yola devam etmesi ve siyasi sendikaların hayatlarının devamı için koltuk değneği olmaya devam etmesi kamu çalışanlarının gerçek sorunlarının gündeme gelmesinin önündeki en büyük engeldir.

Kamu çalışanları yılların verdiği bilinçle, vakit kaybetmeden siyasi sendikaların bastonu olmaktan vazgeçmelidir.

 

Ümit DEMİREL

Genel Başkan


+