Toplu Satış Görüşmeleri Sonuçlandı.

2014-2015 yıllarını kapsayan Toplu Sözleşme Süreci Tamamlandı. Yetkili konfederasyonun hükümet ile 21 Ağustos’a kadar müzakere etme hakkı olduğu halde, bir oldubittiye getirilerek mutabakat metni imzalandı. Yetkili konfederasyonun, mutabık kaldığı konuları imza ederek, yerine getirilemeyen talepler için hakem heyetine itiraz hakkı olmasına rağmen bu hakkı kullanmadı.

Yine hükümetin 2014 yılı için %3+%3 teklifini kabul edilemez bulan yetkili konfederasyon başkanı, 2015 yılı için %3+%3 teklifini nasıl kabul edilebilir buldu da bu sözleşmeye imza attı doğrusu anlamak mümkün değil. Mümkün değil çünkü 2013 Ağustos ayında Enflasyonun 8,3 olduğu ülkemizde toplamda %6 lık bir zammın kabulü kamu çalışanlarını satışa getirmekten başka bir anlam taşımamaktadır. Masanın tek kazanan kamu çalışanı ise eğitim öğretim tazminatının 2014 yılı için 75+75 TL artırılması ile öğretmenler olmuştur. 4/C li personel içinde kazanım olarak ileri sürülen aile yardımı ödeneğinin verilmesi gerektiği zaten mahkeme kararları ile sabit hale gelmişti. Küçük oranda yapılan maaş artışı da 4/C li personele ölümü gösterip sıtmaya razı etmekten öteye gitmemiştir.  İki buçuk milyon memuru temsil ettiği iddiasında bulunan yetkili konfederasyonun da neyi ne kadar temsil ettiği de böylece tescillenmiş oldu.

Sendika olarak faaliyette bulunduğumuz, eğitim öğretim ve bilim hizmetleri iş kolunda imzalanan sözleşme ise ayrı bir fiyaskodur. Çünkü kazanım olarak sunulan 12 maddeden sadece 1 tanesi yeni kazanımdır, diğer maddeler geçtiğimiz yıl imzalanan toplu sözleşmede zaten yer almış ancak; uygulamaya geçirilmemiş konulardır. O konuların içinde dahi Milli Eğitim Bakanlığında görev yapan genel idare, teknik hizmetler, yardımcı hizmetler ve sağlık hizmetleri ile ilgili çözüme kavuşturulan bir tane konu dahi bulunmamaktadır. Buradan bizim anladığımız, eğitim çalışanlarının hiçbir sorunu yoktur, ya da eğitim çalışanlarının sorunları yetkili sendikanın umurunda bile değildir.

Bu haliyle imzalanan sözleşme ile adeta tüm kamu çalışanları, özellikle eğitim çalışanları satışa getirilmiştir. Yapılan bu sözleşmenin değerlendirmesini kamu çalışanlarına ve eğitim çalışanlarına bırakıyoruz. Her yıl Mayıs ayı geldiğinde, yetki isteyen sendikanın yetkisini masada kimler ve neler için kullandığını bir kez daha bu vesileyle görmüş olduk. Buradan Teç-Sen çatısı altında bizlerle mücadele vermeyen hala diğer sendikalarda dolgu malzemesi, olmaya devam eden eğitim çalışanlarına sesleniyoruz; “Bizler için mücadele vermeyen sendika ve sendikalara üyeliğinizle verdiğiniz desteği bir kere daha gözden geçirin, şapkanızı önünüze koyun ve bir daha düşünün…”

11/08/2013

TEÇ-SEN GENEL MERKEZİ

+