Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası Genel Sekreteri Salih Burçin POYRAZ bir toplu görüşme sürecinin de (senaryosu okunmuş ezberlenmiş sinema filminin ) eğitim çalışanı için hüsranla bittiğini belirterek açıklamasına şöyle devam etti.
Yetkiliyiz diyerek eğitim çalışanları üzerinden kabara kabara ortalarda gezenler, nedeni bilinmez bugünlerde kuyruklarını arkalarına sıkıştırmış şekilde bir köşede oturmaktadırlar. Hükümet ile sonu ve başı belli önceden hazırlanmış senaryoyu beraberce oynayıp görevlerini yaptıklarını zanneden ağalar, beyler… eğitim çalışanını artık kandırmaktan vazgeçin.
Mevcut 4688 sayılı kanunla hükümetten sadaka dışında o da hükümetin istediği oranda başka bir şey alınamayacağını artık eğitim çalışanına itiraf etmenin zamanı gelmiştir. Toplu görüşme sürecinin başında yinelediğimiz grevli, toplu sözleşmeli sendikalar kanunu için kişisel çıkar ve egolarınızı bir tarafa bırakarak bu amaç etrafında HEP BİRLİKTE TÜM SENDİKA VE KONFEDARASYONLARIN BİR ARAYA GELEREK ortak söylem ve eylemler yapılması noktasında daha ne kadar bekleyeceksiniz.
Bir film bir kere, çok güzel ise belki iki kere ama 3,4,5,6.. izlediğimiz bu film sizce ne kadar güzel, eğitim çalışanı için ne kazanım var ki bu senaryoyu aynı filmde, hükümetin figüranlığını yaparak oynamayı red edip, kendi çıkarlarınızı bir yana bırakıp, tek madde grevli toplu sözleşmeli sendikalar kanunu için ne zaman masaya oturacaksınız.
Kamu görevlileri içersinde en düşük maaşı alan eğitim çalışanı için ne zaman tepkinizi koyup ne zaman bir iyileştirme sağlayacaksınız. Eğitim çalışanının diğer kamu çalışanlarından ne gibi bir farkı varda açlık sınırının dahi altında bir maaş ile ve insan onuruna yakışmayan görev tanımı olmayan bir şekilde çalıştırılmasına müsaade etmeye devam edeceksiniz.
Soruyorum size seçimlerden önce işçilerle yapılan TOPLU SÖZLEŞMEDE nasıl oluyor zam oranı %35’leri bulur iken memurlar için yapılan TOPLU GÖRÜŞMEDE %2+2 gibi komik bir artış çıkıyor. Adı üzerinde biri sözleşme diğeri görüşme olduğu müddetçe de bu durum maalesef bu şekilde devam edecektir. Oyuncular değişse bile senaryo hep aynı kalacaktır. Yetki sahibiyiz diyerek kabararak gezenlerin güçlerinde bir azalma olmayacak ama sorunları yıllardır artarak devam eden ve artık dağlar sıra dağlar haline gelen eğitim çalışanı, sorunlarının altında inim inim inlemeye devam edecektir.
Bu bağlamda; tüm konfedarasyon ve sendikalara sesleniyoruz. Artık gerçek işiniz olan sendikacılığa dönerek, tüm memurların ve eğitim çalışanlarının önüne ket vuran 4688 sayılı kanuncuğu değiştirmek için, masaya işçi arkadaşlarımız gibi onurlu bir şekilde oturup kalkmak için yapmanız gereken söylem ve eylemlerin en onurlusu olan, GREVLİ TOPLU SÖZLEŞMELİ SENDİKALAR KANUNU için TOPLU HAREKET ETME ve EYLEM KOYMA ZAMANI GELMİŞTİR. diyerek tüm konfedarasyon ve sendikalara çağrı da bulundu.