Kamuda Hiyerarşik Denge Alt Üst Edildi.. Edilmeye Devam Ediyor… 

1989 yılında çıkarılan 375 sayılı KHK ile memurların taban aylığı,kıdem aylığı ve tazminat oranları düzenlenmişti.  Yıllar içerisinde söz konusu KHK’da bir çok düzenleme ve değişiklik yapılmış, bu düzenlemeler neticesinde kamuda aynı hizmet sınıfı ve unvana sahip olan ancak farklı kurumlarda görev yapan memurlar arasında ücret farklılıkları daha doğrusu adaletsizlikleri oluşmuştu. 

Kamuda aynı unvanda görev yapan memurların aldığı ücretler arasında oluşan farklılıkların ve adaletsizliğin giderilmesi amacıyla 02 Kasım 2011 tarihinde 666 Sayılı KHK ile de bir dizi düzenlemeler yapılmıştır.

Bu düzenleme ile asıl hedeflenen ise eşit işe eşit ücret nosyonundan hareketle kamu da aynı görev ve unvana sahip kamu personelleri arasında oluşmuş ücret farklılıklarının giderilmesi eşitlik ve adaletin sağlanması amaçlanmıştı.

Bu düzenleme ile aslında kamu çalışanlarının geneli kapsamında hedeflenen amaca ulaşıldığı söylenebilir. Tek bir istisna dışında.. 666 sayılı KHK’nın tek mağduru,astı ile üstü arasında aldığı ücret makası bakımından haksızlık yapılan, deyim yerindeyse  hayali sukuta uğrayan tek unvan da aslında ŞEF’ler olmuştur.

Örneğin M.E.B.’de görev yapan bir şef o günkü maaşı yanı sıra, ders niteliğinde yönetim görevi kapsamında ayda 60 saat ek ders ücreti de alıyordu. 666 sayılı KHK ile MEB’de görev yapan müdür, müdür yardımcısı şube müdürü, şef de dahil olmak üzere yönetim görevi yapan tüm kadroların ek ders ücreti kaldırıldı. Bu düzenleme yapılırken şube müdürü   üzerinde görev yapanlar dahil ek ödeme oranları %170”e çıkarılırken, şeflerin ek ödeme oranı %115’de kaldı. Kadroları genel idare hizmetler, teknik hizmetler sınıfında olmakla birlikte şefin bir alt unvanı olan kadrolarda görev yapan personelin ek ödeme oranları %110 olarak belirlendi. Özetle bu düzenleme o gün için şefin alt unvanlarında görev yapan personel ve üst unvanı şube müdürleri ve üstünde görev yapanlar için ciddi bir ücret artışı sağlarken, özellikle M.E.B.’de görev yapan şefler açısından ise tam bir hayal kırıklığı yarattı. 

Örnekle anlatmak gerekirse A bakanlığında görev yapan bir şefle M.E.B.’de görev yapan şef artık aynı ücreti almaya başlamış, A Bakanlığında görev yapan şefin maaşı artmış ama M.E.B. şefinin maaşı aynı kalmıştı. Yine Şube müdürlerinde özel hizmet tazminatı %135 olurken, şeflerde bu oran %70 de kaldı.  Bu günlere gelindiğinde ise şefin altı unvanı ile maaş makası 200 lira, üstü unvanı ile maaş makası 4000 lira seviyelerine ulaşmıştı.

 Bu süreçte ise bazı bakanlıklar örneğin adalet bakanlığı şefinin özel hizmet tazminatını % 120 olarak belirleyerek, bazı bakanlıklar ise uzmanlık kadroları ihdas etmek suretiyle yan ödeme aylığı ve özel hizmet tazminatlarının oranlarında yaptıkları değişikliklerle yönetici, ara yönetici sınıfını ayakta tutmaya çalışmış kısmen de başarılı olmuştu. Ancak bu durum  da yeniden farklı bakanlıklar arasında şeflerin ücret adaletsizliğinin tekrar hortlamasına neden oldu.
 
Şeflerimize yapılan ve yukarıda bir kısmına değinebildiğimiz haksızlıklara bir de 3600 ek gösterge düzenlemesinde kapsam dışı bırakılmaları da eklenince artık şeflerimizin talepleri haklı bir isyana büründü.

Şeflerimizin, iş sorumluluğa geldiğinde yönetici kabul edilmesini, ücret ve özlük hakları konu olduğunda ise yönetici sınıfa dahil edilmemesinin akıl ve izanla örtüşür hiçbir tarafı bulunmamaktadır. Bugün şef olarak görev yapan arkadaşlarımız neden şeflik yaparak sorumluluk aldıklarını kendilerine ve çevresine anlatmakta güçlük çeker bir pozisyona gelmiştir.

Bu durum artık şefler açısından sürdürülebilir bir durum olmaktan çıkmış, acilen kamu otoritesi tarafından çözülmesi gereken köklü bir sorun haline gelmiştir. 

Raporumuz içerisinde bir kısmına değinebildiğimiz bu köklü sorunların çözümü, için sendikamız ve konfederasyonumuzca yapılması gerekenler için acil eylem planı hazırlanmış ve özellikle 3600 ek gösterge düzenlemesinden de kapsam dışı bırakılan şefler için sendikamızca derhal harekete geçilmiş, bir hafta süren T.B.M.M çalışması gerçekleştirilmiş, akabinde 02 Temmuz 2022 günü ANKARA’da büyük bir eylem düzenlenmiştir.

Şimdi ise önümüzde ki dönem için sendika ve konfederasyonumuzca yeni bir yol haritası çıkarılmış, çalışma takvimi oluşturulmuştur.

Buna göre; farklı kamu ve kurumlarında görev yapan şef arkadaşlarımızdan oluşan bir komisyon kurulmasına; komisyonca oluşturulacak rapor ve çalışma takvimi doğrultusunda; şeflerimizin ek ödeme oranlarının ve özel hizmet tazminatlarının artırılması, 3600 düzenlemesine dahil edilmesi ana başlıklarıyla;

2023 seçimleri arifesinde Siyasi Partilerin Genel Merkezleri nezdindeki Sivil Toplumla İlişkiler Başkanlıkları ile iletişime geçerek sorunların ve çözüm önerilerinin iletilmesini, T.B.M.M. faaliyetleri kapsamında parti grup başkanları ve milletvekilleri ile görüşmeler gerçekleştirilmesini içeren çalışmalar ortaya konulması kararlaştırılmıştır.

Bu itibarla; Şeflerimizin sıkıntılarını içselleştirmiş bir sendika olarak, üzerimize düşün sorumluluğun daima farkında olduğumuzun ve şeflerimizin analarının ak sütü gibi hak ettikleri ek ödeme ve özel hizmet tazminatı artışları ile 3600 ek gösterge kapsamına dahil edilmeleri sağlanana kadar var gücümüzle mücadele edeceğimizin bilinmesini isteriz.

TEÇ-SEN GENEL MERKEZİ