Maliye Bakanlığında Sayman olarak görev yapan kamu çalışanlarına verilen %115'lik ek ödemenin diğer kurumlardaki sayman kadrolarına ödenmesi gerektiği ile ilgili Anayasa Mahkemesi Kararı Bakanlar Kurulunun 10 Temmuz 2009 tarih ve 27284 sayılı Bütçe Kanunlarında Yer Alan Bazı Hükümlerin İlgili Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelere Eklenmesi İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun ile etkisizleştirmişti.
Sendikamız Hukuk Bürosunca, Anayasa Yargısının vermiş olduğu iptal kararının uygulanmasını önlenmek adına çıkarılan bu yasada yer alan "Maliye Bakanlığı ile Bağlı kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatında çalışan ibaresi" Anayasaya aykırı olduğundan iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyleAnayasa Mahkemesine başvurulması için Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesine Dava Açılmıştır.
YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEPLİDİR
ANKARA NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ SAYIN BAŞKANLIĞINA
İPTAL KARARI VE YÜRÜTMENİN
DURDURULMASINI İSTEYEN
(DAVACI) :Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası (Çankaya V.D 8740174473)
VEKİLİ Av. Abdullah KÜLBAY
Strazburg Cad. No.12/16 Sıhhiye ANKARA
KARŞI TARAF
(DAVALI ) :1- Milli Eğitim Bakanlığı ANKARA
2-Maliye Bakanlığı ANKARA
İPTALİ İSTENEN İŞLEM : Milli Eğitim Bakanlığının 02.11.2009 gün ve 6121 sayılı idari işlemi
İŞLEMİN TEBLİĞ TARİHİ : 03.11.2009
KONUSU : Davalı Milli Eğitim Bakanlığı' nın 02.11.2009 gün ve 6121 sayılı idari işleminin , Hukuka açıkça aykırı olması ve uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararlar meydana getireceğindenişlemin YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASI ve anılan idari işlemin İPTALİ ‘ ne karar verilmesi ve işleme dayanak 10.07.2009 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5917 sayılı yasanın 47. maddesi ile vergi Usul Kanunu' nun Ek.13 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinin değiştirilmesine ilişkin düzenlemenin ANAYASAYA AYKIRILIĞINDAN MAHKEMECE ANAYASA MAHKEMESİNE MÜRACAAT EDİLMESİ TALEBİDİR.
AÇIKLAMALAR
1- 17.09.2004 tarihinde 5234 sayılı yasa ile , 213 sayılı vergi usul yasasının Ek.13. maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinde değişiklik yapılmış , değişiklik ile " Maliye bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatları kadrolarında çalışan memurlar ile sözleşmeli personele (bağlı kuruluşların kadro karşılığı personeli hariç ) en yüksek devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) %200 ünü geçmemek üzere ek ödeme yaptırmaya " Maliye Bakanı yetkili kılınmıştır.
2- Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Erzurum Araştırma Enstitüsü Döner Sermaye saymanı olarak görev yapan bir kamu görevlisi tarafından, yukarıda belirtilen düzenlemenin Anayasa' nın 10. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle, Danıştay 11. Dairesine dava ikame edilmiş ve ANAYASAYA AYKIRILIK itirazı ileri sürülmüş, Başka bir anlatımla ödemenin sadece Maliye Bakanlığı merkez ve Taşra Teşkilatı Saymanlarına yapılmasına dair iş bu düzenlemenin EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRILIĞINI ileri sürerek ANAYASAYA AYKIRILIK iddiasında bulunmuştur.
Danıştay 11. Dairesi itirazı ciddi görerek Anayasa mahkemesine başvurmuştur. Anayasa Mahkemesi incelemesi sonuçlanana kadar dosyanın esastan görüşülmesinin bekletilmesine karar vermiştir. (Ek.1)
3-Danıştay 11. Dairesi kararının gerekçesinde özetle "Dosyanın incelenmesinden, kadrosu Maliye Bakanlığı'na ait olmayan ancak görev yaptığı döner sermaye saymanlığına Maliye Bakanlığı oluru ile atanan ve izin, sicil, terfi gibi özlük işlemleri adı geçen Bakanlıkça yapılan, 213 sayılı Yasanın ek 13. maddesi uyarınca Maliye Bakanlığı personeline yapılan ek ödemeden yararlandırılmakta olan davacının 213 sayılı Yasanın ek 13. maddesinde 5234 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik üzerine yeniden düzenlenen ve 2.11.2004 tarihli Maliye Bakanlığı oluru ile yürürlüğe konulan Maliye Bakanlığı Personeline Yapılacak Ek Ödemeye İlişkin Usul ve Esaslardaki hükümler sonucu kadrosunun Maliye Bakanlığında olmaması nedeniyle söz konusu ek ödemeden 15.1.2005 tarihinden itibaren yararlandırılmayacağının bildirilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Kadrosu Maliye Bakanlığında bulunmayan ve 213 sayılı Yasanın değişiklikten önceki ek 13. maddesi hükmü uyarınca Maliye Bakanlığı Personeline ödenmekte olan ek ödemenin yararlandırılan döner sermaye saymanları 5234 sayılı Yasa ile ek ödeme kapsamı dışında bırakılmıştır.
Anayasanın 10. maddesinde; herkesin, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu vurgulanmıştır. Eşitlik ilkesi ile birbirleriyle aynı durumda olanlara aynı kuralların uygulanmasının sağlanması amaçlanmıştır. Bu itibarla aynı hukuksal durumda olanlar için yapılan farklı düzenlemeler Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.
178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 11. maddesinin (a) bendinde, genel bütçeli daireler nezdindeki merkez saymanlıkları, askeri ve mülki tüm nakit saymanlıkları, genel ve katma bütçeli kurum saymanlıkları, kadroları Bakanlıkta olan döner sermaye ve fon saymanlıklarının Muhasebat Genel Müdürlüğüne bağlı olduğu belirtilmiştir.
Bu durumda, kadroları kendi kurumlarında bulunmakla birlikte döner sermaye saymanlığına Maliye Bakanlığınca atanan ve sicil, terfi izin gibi özlük işleri aynı Bakanlıkça yapılan, her mali yıl ya da hesap dönemi sonunda Sayıştay'a hesap veren ve kusursuz sorumluluk esasına göre sorumlu olan kadrosu Maliye Bakanlığında bulunan döner sermaye saymanları gibi aynı unvan, görev, yetki ve sorumluluklara sahip olan döner sermaye saymanlarının 213 sayılı Yasanın ek 13. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde 5234 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle sadece kadro ölçütünden hareketle aynı yerde görev yapan kadrosu Maliye Bakanlığında olan döner sermaye saymanlarına yapılan ek ödemeden yararlandırılmamalarının Anayasanın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle 5234 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 213 sayılı Vergi Usul Kanununun ek 13. maddesinin 4. fıkrası (a) bendini değiştiren 5. maddesindeki "Maliye Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında ..." ibaresinin Anayasanın 10. maddesine aykırı olduğu kanısına varıldığından anılan madde hükmünde geçen söz konusu ibarenin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulmasına, dava dosyasının esastan görüşülmesinin, Anayasa Mahkemesince bu konuda bir karar verilinceye kadar bekletilmesine 17.4.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi."
4- Anayasa Mahkemesi incelemesinde özetle" Başvuru kararında kadroları kendi kurumlarında bulunmakla birlikte döner sermaye saymanlığına Maliye Bakanlığınca atanan ve sicil, terfi, izin gibi özlük işleri aynı Bakanlık tarafından gerçekleştirilen, hesap dönemi sonunda Sayıştay'a hesap veren döner sermaye saymanlarının, kadroları Maliye Bakanlığında bulunan döner sermaye saymanları ile aynı yasa kurallarına tabi tutulmaları gerektiği, oysa itiraz konusu kuralda sadece kadrosu Maliye Bakanlığında bulunan döner sermaye saymanlarına ek ödeme yapılmasının öngörüldüğü, bu durumun ise eşitlik ilkesinin düzenlendiği Anayasa'nın 10. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Kuralla, Maliye Bakanlığı ile bağlı kuruluşların merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında çalışan memurlar ve sözleşmeli personele maaşlarının dışında ek ödeme yapılması konusunda Maliye Bakanına yetki verilmiş, ancak kadroları Maliye Bakanlığında olmayan döner sermaye saymanlarına ek ödemede bulunulabilmesi için herhangi bir düzenlemeye gidilmemiştir
Anayasa'nm 10. maddesinde "Herkes, dil, ırk renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar" denilmektedir. Bu ilke, birbirleriyle aynı durumda olanlara ayrı kuralların uygulanmasını, ayrıcalıklı kişi ve topluluklarınyaratılmasını engellemektedir. Aynı durumda olanlar için farklı düzenleme, eşitliğe aykırılık oluşturur. Anayasa'nm amaçladığı eşitlik mutlak ve eylemli eşitlik değil hukuksal eşitliktir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar ayn kurallara bağlı tutulursa Anayasa'nm öngördüğü eşitlik ilkesi çiğnenmiş olmaz.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun 61. maddesinin 5436 sayılı Yasa ile değiştirilen birinci fıkrasında, gelirlerin ve alacakların tahsili, giderlerin hak sahiplerine ödenmesi, para ve parayla ifade edilebilen değerler ile emanetlerin alınması, saklanması, ilgililere verilmesi, gönderilmesi ve diğer tüm mali işlemlerin kayıtlarının yapılması ve raporlanması işlemlerini yürütenlerin muhasebe yetkilisi (sayman) olduğu belirtilmiştir.
832 sayılı Sayıştay Kanunu'nun 44. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, hesapların saymanlar tarafından bu kanunda ve diğer kanunlarda yazılı süreler içinde tamamlanarak incelemeye hazır vaziyette bekletileceği ve Sayıştay'ın bildireceği yere gönderilmesi gerektiği,
hesapların başında bulunan sonuncu sayman tarafından hazırlanacağı ve verileceği, hesabın verilmesinden doğan sorumluluğun bu kişiye ait olduğu kurala bağlanmıştır.
Kadroları Maliye Bakanlığı bünyesinde olan saymanlarla, kadroları bu Bakanlık bünyesinde olmamakla birlikte disiplin, sicil ve yargılanmalarına karar verilme gibi personel işlemleri anılan Bakanlık tarafından yürütülen saymanların; yaptıkları görevlerin nitelikleri, sorumlulukları, personel işlemleri ve Sayıştay'a hesap verme konularındaki durumları aynı olduğundan aynı yasa kurallarına tabi tutulmaları Anayasa'nın eşitlik ilkesi gereğidir.
Bu nedenle kadroları Maliye Bakanlığında bulunmayan, ancak yukarıda belirtilen personel işlemleri yönünden anılan bakanlıkla ilgisi bulunan saymanların, sadece kadro ölçütünden hareketle kadroları bu Bakanlıkta bulunan saymanların yararlandıkları ek ödemeden yararlandırmamaları Anayasa'nın 10. maddesine aykırıdır. Kuralın iptali gerekir
VI- SONUÇ
A- 17.9.2004 günlü, 5234 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 5. maddesiyle değiştirilen 4.1.1961 günlü, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun ek 13. maddesinin (4) numaralı fıkrasının (a) bendindeki "Maliye Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında..." ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE,
B- İptal edilen ibarenin doğuracağı hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edici nitelikte görüldüğünden, Anayasa'nm 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 2949 sayılı Yasa'nın 53. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları gereğince iptal hükmünün, KARARIN RESMÎ GAZETE'DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK BİR YIL SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE, "
Şeklindeki kararı ile söz konusu yasal düzenlemeyi iptal etmiştir.
5- İptal Üzerine yasa koyucu 10.07.2009 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5917 sayılı yasanın (Ek2) 47. maddesi (3) nolu fıkrası ile " 04.01.2009 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu' nun ek 13. maddesinin (4) numaralı fıkrasının (a) bendinde yer alan " Maliye Bakanlığı ile Bağlı kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatı kadrosunda çalışan " ibaresi "Maliye Bakanlığı ile Bağlı kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatında çalışan " şeklinde yeniden düzenlenmiştir. " şeklindeki yasa değişikliğini yapmıştır.
Değişiklik incelendiğinde," ....merkez ve taşra teşkilatı kadrosunda çalışan ibaresi " yerine ...merkez ve taşra teşkilatında çalışan " ibaresi getirilmiştir.
6- Müvekkil sendika adına 12.10.2009 tarihinde davalı Milli Eğitim bakanlığı' na dilekçe ile müracaat edilmiş (Ek3) dilekçemizde özetle "Bakanlığınız kadrosunda görevli olup , Maliye Bakanlığı kadrosunda olmayan saymanlara , ek ödeme bakanlığınızca ödenmemektedir. Ancak uygulamanın yasal dayanağı olan, 213 sayılı vergi usul kanununun Ek.13. maddesinin 4 numaralı fıkrasının (a) bendindeki" Maliye Bakanlığı ile bağlı kuruluşların merkez ve taşra teşkilatlarında ibaresi , Anayasa mahkemesince iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesi Kararında özetle;
Anayasa'nm 10. maddesinde "Herkes, dil, ırk renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar" denilmektedir. Bu ilke, birbirleriyle aynı durumda olanlara ayrı kuralların uygulanmasını, ayrıcalıklı kişi ve toplulukların yaratılmasını engellemektedir. Aynı durumda olanlar için farklı düzenleme, eşitliğe aykırılık oluşturur. Anayasa'nm amaçladığı eşitlik mutlak ve eylemli eşitlik değil hukuksal eşitliktir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar aynı kurallara bağlı tutulursa Anayasa'nm öngördüğü eşitlik ilkesi çiğnenmiş olmaz.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun 61. maddesinin 5436 sayılı Yasa ile değiştirilen birinci fıkrasında, gelirlerin ve alacakların tahsili, giderlerin hak sahiplerine ödenmesi, para ve parayla ifade edilebilen değerler ile emanetlerin alınması, saklanması, ilgililere verilmesi, gönderilmesi ve diğer tüm mali işlemlerin kayıtlarının yapılması ve raporlanması işlemlerini yürütenlerin muhasebe yetkilisi (sayman) olduğu belirtilmiştir.
832 sayılı Sayıştay Kanunu'nun 44. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, hesapların saymanlar tarafından bu kanunda ve diğer kanunlarda yazılı süreler içinde tamamlanarak incelemeye hazır vaziyette bekletileceği ve Sayıştay'ın bildireceği yere gönderilmesi gerektiği,
hesapların başında bulunan sonuncu sayman tarafından hazırlanacağı ve verileceği, hesabın verilmesinden doğan sorumluluğun bu kişiye ait olduğu kurala bağlanmıştır.
Kadroları Maliye Bakanlığı bünyesinde olan saymanlarla, kadroları bu Bakanlık bünyesinde olmamakla birlikte disiplin, sicil ve yargılanmalarına karar verilme gibi personel işlemleri anılan Bakanlık tarafından yürütülen saymanların; yaptıkları görevlerin nitelikleri, sorumlulukları, personel işlemleri ve Sayıştay'a hesap verme konularındaki durumları aynı olduğundan aynı yasa kurallarına tabi tutulmaları Anayasa'nın eşitlik ilkesi gereğidir.
Bu nedenle kadroları Maliye Bakanlığında bulunmayan, ancak yukarıda belirtilen personelişlemleri yönünden anılan bakanlıkla ilgisi bulunan saymanların, sadece kadro ölçütünden hareketle kadroları bu Bakanlıkta bulunan saymanların yararlandıkları ek ödemeden yararlandırmamaları Anayasa'nın 10. maddesine aykırıdır. Kuralın iptali gerekir. " denmiştir.
Anayasa Mahkemesi kararları idari, adli tüm kurumlar ve tüm kişiler için bağlayıcı olup uyulması zorunludur. Bu nedenle belirtilen karar gereğince bakanlığınız kadrolarında görevli döner sermaye saymanlara ek ödeme verilmesi hususunda karar alınarak sonuçtan tarafımıza yazılı bilgi verilmesini arz ve talep ederim. " denilmiştir.
7- Davalı Milli Eğitim Bakanlığı talebimizle ilgili olarak 02.11.2009 tarihli ve 6121 sayılı ve ekindeki Maliye bakanlığı' nın 31.07.2009 gün ve 018866 sayılı yazıları ile talebimiz reddetmiştir. (Ek4) Yazıda özetle "Bakanlığınız Kırşehir İli Halk Eğitim Merkezi ve ASO Müdürlüğünde Döner Sermaye Saymanı olarak görev yapan Recep GÖK'ün, Bakanlığımız kadrolarında görev yapan döner sermaye saymanlarının yararlanmış olduğu ek ödemeden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda Bakanlığımız görüşünün istenildiği ilgi yazınızın incelenmesinden anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, ^213 sayılı Vergi Usul Kanununun Ek 13 üncü maddesine istinaden Bakanlığımız ve bağlı kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatında çalışan memurlar ile sözleşmeli personeline yürürlükte olan 08/05/2007 tarihli Bakanlık Makamı onayı eki usul ve esaslarda belirlenen oranlar üzerinden ek ödeme yapılmaktadır.
Ancak, 213 sayılı Kanunun Ek 13 üncü maddesinde öngörülen ek ödemeden yararlanamayan ve kadrosu Bakanlığımıza ait olmayan döner sermaye saymanları tarafından idari yargı organları nezdinde açılan davalar sonucunda, Anayasa Mahkemesinin 20/03/2008 tarih ve E: 2006/109, K: 2008/82 sayılı kararıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanununun Ek 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendinde yer alan "Maliye Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında..." ibaresi 05/07/2009 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere iptal edilmiştir.
Daha sonra, Danıştay İkinci Dairesince, Anayasa Mahkemesi Kararı dayanak gösterilerek, Maliye Bakanlığı Personeline Yapılacak Ek Ödemeye İlişkin Usul ve Esasların 2 nci maddesindeki "...merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında çalışan!.."'ibaresi ile bu Usul ve Esasların yürürlüğe konulmasına ilişkin 02/11/2004 tarihli Olurunun ikinci paragrafında yer alan aynı ibarenin ve Usul ve Esaslara ekli 3 sayılı Cetvelin (8) numaralı sırasında parantez içerisinde yer alan "Maliye Bakanlığı Kadrosunda Olanlar" ibaresi iptal edilmiştir.
Gerek Anayasa Mahkemesinin gerekse Danıştay İkinci Dairesinin Kararlarında, ilgi yazınız eki dilekçede belirtildiği gibi, Bakanlığınız Döner Sermaye Saymanları ile Bakanlığımız Döner Sermaye Saymanlarının almakta olduğu ek ödeme oranlarının eşitlenmesi gibi bir sonuç bulunmamaktadır.
Bununla birlikte, 10/07/2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5917 sayılı "Bütçe Kanunlarında Yer Alan Bazı Hükümlerin İlgili Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelere Eklenmesi İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun" un 47 nci maddesi ile Vergi Usul Kanununun Ek 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi; "Maliye Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatında çalışan memurlar ile sözleşmeli personele (bağlı kuruluşların kadro karşılığı sözleşmeli personeli hariç) en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) % 200'ünü geçmemek üzere ek ödeme yaptırmaya," şeklinde yeniden düzenlenmiştir.
Söz konusu madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, Bakanlığımız ve bağlı kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatında çalışmayan memurlar ile sözleşmeli personelin, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun Ek 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendine göre yapılmakta olan ek ödemeden yararlanmaları mümkün görülmemektedir.
Görüşlerine yer verilmiştir. Bu yazı gerekçe gösterilerek Milli Eğitim Bakanlığı tarafından dava konusu idari işlem ile talebimiz reddedilmiştir.
8- Belirtilen idari işlem Hukuka aykırı olup iptali gerekir. Yukarıda detaylı olarak açıklandığı üzere Anayasa Mahkemesi iptal gerekçesinde "
Anayasa'nın 10. maddesinde "Herkes, dil, ırk renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde
kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar" denilmektedir. Bu ilke, birbirleriyle aynı durumda olanlara ayrı kuralların uygulanmasını, ayrıcalıklı kişi ve topluluklarınyaratılmasını engellemektedir. Aynı durumda olanlar için farklı düzenleme, eşitliğe aykırılık oluşturur. Anayasa'nın amaçladığı eşitlik mutlak ve eylemli eşitlik değil hukuksal eşitliktir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar aynı kurallara bağlı tutulursa Anayasa'nın öngördüğü eşitlik ilkesi çiğnenmiş olmaz.
Kadroları Maliye Bakanlığı bünyesinde olan saymanlarla, kadroları bu Bakanlık bünyesinde olmamakla birlikte disiplin, sicil ve yargılanmalarına karar verilme gibi personel işlemleri anılan Bakanlık tarafından yürütülen saymanların; yaptıkları görevlerin nitelikleri, sorumlulukları, personel işlemleri ve Sayıştay'a hesap verme konularındaki durumları aynı olduğundan aynı yasa kurallarına tabi tutulmaları Anayasa'nın eşitlik ilkesi gereğidir.
Bu nedenle kadroları Maliye Bakanlığında bulunmayan, ancak yukarıda belirtilen personel işlemleri yönünden anılan bakanlıkla ilgisi bulunan saymanların, sadece kadro ölçütünden hareketle kadroları bu Bakanlıkta bulunan saymanların yararlandıkları ek ödemeden yararlandırmamaları Anayasa'nın 10. maddesine aykırıdır. Kuralın iptali gerekir "
Diyerek bir önceki yasal düzenlemeyi iptal etmiştir. Ancak yasa koyucu " Maliye Bakanlığı ile Bağlı kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatı kadrosunda çalışan " ibaresi "Maliye Bakanlığı ile Bağlı kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatında çalışan " şeklinde yeniden düzenlenmiştir. "
Yukarıda zikredilen Anayasa Mahkemesi kararı gereği , kamu görevlisi bütün saymanlara eşit ödeme yapılması açıktır. Başka bir anlatımla kadroları başka bir kurumda olmasına rağmen atamaları Maliye bakanlığı tarafından yapılan, disiplin sicil ve yargılamalarına karar verilme gibi personel işlemleri maliye bakanlığı tarafından yürütülen ; personel işlemleri ve Sayıştay'a hesap verme konularındaki durumları aynı olduğundan , aynı yasa kurallarına tabi tutulmaları Anayasa' nın eşitlik ilkesinin gereğidir. Bu nedenle bir kelime değişikliği ile Anayasa Mahkemesi kararına uygun bir yasa yapıldığı düşünülemez.
Nitekim yukarıda zikredilen Maliye bakanlığı yazısında de belirtildiği üzere " Maliye Bakanlığı ile Bağlı Kuruluşların merkez ve taşra teşkilatında çalışan saymalara sadece bu ödemenin yapılması , Maliye Bakanlığı'nda çalışmayan memurlara bu ödemenin yapılmaması gibi bir sonuç yukarıda zikredilen Anayasa Mahkemesi Kararına açıkça aykırıdır. Yasa koyucu bir kelime değişikliği ile Anayasa mahkemesinin iptal kararında gösterdiği gerekçeleri yok saymış ve kararın tam aksine bir uygulama ile Maliye Bakanlığında çalışmayan saymanlara belirtilen ek ödemeyi yapmamayı sürdürmüştür.
9-Yukarıda açıklanan nedenlerle dava konusu idari işlemin dayanağı olduğu ileri sürülen 5917 sayılı yasanın 47. maddesi (3) nolu fıkrası ile " 04.01.2009 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu' nun ek 13. maddesinin (4) numaralı fıkrasının (a) bendinde yer alan "Maliye Bakanlığı ile Bağlı kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatında çalışan ibaresi Anayasa aykırı olduğundan belirtilen ibarenin iptali istemiyle Ankara İdare mahkemesince ANAYASA MAHKEMESİNE başvurulmasına, dava dosyasının esastan görüşülmesinin, Anayasa Mahkemesince bu konuda bir karar verilinceye kadar bekletilmesine karar verilmesini talep etmekteyiz.
10-Anayasa Mahkemesi kararı sonucuna göre AÇIKÇA HUKUKA AYKIRI OLAN VE UYGULANMASI HALİNDE TELAFİSİ İMKANSIZ ZARARLAR MEYDANA GETİRECEK : Davalı Milli Eğitim Bakanlığı' nın 02.11.2009 gün ve 6121 sayılı idari işleminin İPTALİ VE YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASI İÇİN İŞBU DAVAYI AÇMAK ZARURETİ HASIL OLMUŞTUR.
CEVAP SÜRESİ : 30 gündür
DELİLLER : Dilekçemiz ekinde sunduğumuz belgeler ve her türlü yasal delil.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz edilen ve res'en görülecek sebeplerle;
1-Dava konusu idari işlemin dayanağı olan 5917 sayılı yasanın 47. maddesi (3) nolu fıkrası ile " 04.01.2009 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu' nun ek 13. maddesinin (4) numaralı fıkrasının (a) bendinde yer alan "Maliye Bakanlığı ile Bağlı kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatında çalışan ibaresi Anayasa aykırı olduğundan belirtilen ibarenin iptali istemiyle ANAYASA MAHKEMESİNE başvurulmasına, dava dosyasının esastan görüşülmesinin, Anayasa Mahkemesince bu konuda bir karar verilinceye kadar bekletilmesine
2-Dava konusu idari işlem açıkça hukuka aykırı olduğundan ve uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararlar meydana getireceğinden, öncelikle yürütmenin durdurulmasına,
3- Dava konusu idari işlemin iptaline,
4- Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı idare üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten saygıyla arz ve talep ederim.
Av. Abdullah KÜLBAY
EKLER
1- Anayasa Mahkemesi Kararı
2-5917 sayılı yasa ilgili maddeleri
3- Milli Eğitim Bakanlığı' na dilekçemiz
4- Milli Eğitim Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı cevabı
5-Vekaletname sureti