25 Kasım 2009 tarihinde yapılan 1 günlük iş bırakma eylemi ile ilgili bazı kurum idareleri tarafından eyleme katılan kamu görevlilerinden konu ile ilgili savunma istendiği sendikamıza iletilmiştir. Konu ile ilgili Hukuk Büromuzca gerekli Savunma Örneği hazırlanmıştır.
Konu: Ülkemizde faaliyette bulunan kamu emekçileri sendika ve üst kuruluşlarının tamamına yakınının eş zamanlı olarak düzenledikleri 25 Kasım 2009 tarihinde yapılan 1(bir) günlük iş bırakma eylemine, üyesi olduğum Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası'nın talimatıyla katılmam nedeniyle şahsımdan talep edilen .....tarih ve .....sayılı savunma istem yazısı.
S A V U N M A M D I R
Savunma İstemine Konu 25 Kasım 2009 Tarihli 1(Bir) Günlük İşe Gelmeme Etkinliğine, Kişisel Kararımla Değil; Faaliyetleri Anayasamızla ve İç Hukuka Doğrudan Etkili Uluslararası Sözleşmelerle Güvence Altında Olan üyesi bulunduğum Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası'nın Talimatıyla Katıldım.
Savunma istemine gerekçe yapılan 25 Kasım 2009 tarihli 1(bir) günlük işe gelmeme etkinliğine katılım sağlamamın nedeni, üyesi olduğum Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası'nın 20/11/2009 tarih ve 2009/119 sayılı Genel Merkez Yönetim Kurulu Kararı'na uymam gerekliliğidir.
Bağlı bulunduğum sendika, 87 nolu ILO Sözleşmesinin 2 ve 3. maddeleri, Anayasamızın 53/2, 90/5. maddeleri, 657 sayılı Yasanın 22. maddesi uyarınca kamu görevlilerinin çıkarlarını savunmak ve geliştirmek için kurulmuş yasal bir örgüttür. Bu örgüt 87 nolu ILO Sözleşmesinin 3/1. md. ve fıkrası, 151 nolu Sözleşmenin 3. maddeleri uyarınca kamu görevlilerinin çıkarlarını savunmak ve geliştirmek amacı ile etkinlikler düzenlemek hakkına sahiptir. 87 nolu Sözleşmenin 3/2. maddesi uyarınca kamu otoriteleri bu hakkı sınırlayacak veya bu hakkın yasaya uygun şekilde kullanılmasına engel olacak müdahalede bulunamaz. Benzer hükümler usulüne uygun olarak yürürlüğe giren Avrupa Sosyal şartında da ülkemizi bağlayıcı olarak yer almaktadır. 9 Nisan 2007 tarih ve 26488 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 2007/11907 karar sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile onaylanmasına karar verilen "Avrupa Sosyal Şartı"nın yeni hükümlerinde konuyla ilgili özgürlüklerin sınırları oldukça genişletilmiştir. Anayasa'nın 90. maddesinin son fıkrasına eklenen ''usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır'' hükmü dikkate alındığında, yapılan eylemin hukuka aykırılığının ileri sürülemeyeceği görülecektir.
Üyesi bulunduğum sendikamın verdiği karar kanımca son derece haklı, meşru ve hukuka uygun bir karardır. Ancak bunun aksini düşünüyor olsaydım dahi, yetkili makamlarca onaylanarak hukukilik kazanmış olan sendika tüzüğü uyarınca, Sendika Merkez Yönetim Kurulu'nun aldığı karar doğrultunda tutum ortaya koymak durumundaydım. Aksi yaklaşım üye olarak disiplin sorumluluğuma neden olacaktır. Dolayısıyla ülke genelinde milyonlarca kamu çalışanının dahil olduğu 25 Kasım iş bırakma eylemi bu somut ve meşru sebeplerden mücerret olarak değerlendirilemez. Sendikanın, Kamu çalışanı üyelerine talimat verme yetkisinin hukuki ve meşru kabul eden hukuk sisteminin, bu talimatlara uymak durumunda kalan kamu çalışanının disiplin sorumluluğunu gündeme getirmesi kabul edilemez.
Ayrıca; Konu ile ilglili Danıştay 12. Dairesinin, 2004/4209 sayılı kararında "....davacının, üyesi bulunduğu sendikanın yetkili kurullarınca alınan karara uyarak kamu görevlilerinin içinde bulunduğu mali sıkıntıların kısmen düzeltilmesi ve kamuoyunca bilinen bu sıkıntıları yine kamuoyuna anlatarak desteğinin sağlanması amacıyla 11.12.2003 tarihinde 1 gün göreve gelmemek eylemini gerçekleştirdiği anlaşılmıştır. Bu durumda, sendikal faaliyet kapsamında bir gün göreve gelmemek fiilinin mazeret olarak kabulü gerektiğinden, 657 sayılı kanunun 125/C-b maddesinde öngörülen "özürsüz olarak bir gün göreve gelmemek" fiilinin sübuta ermediği sonuç ve kanaatine varıldığından, disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır." Denilmektedir
Yukarıda ki Danıştay 12. Dairesi'nin Kararı'ndan da anlaşılacağı üzere; Üyesi bulunduğum sendika tarafından alınan karar doğrultusunda katıldığım eylem sebebiyle tarafıma herhangi bir ceza verilmesi ve bu cezanın uygulanması hukuka açıkça aykırı bir durum olacaktır.
Yukarıda arz ve izah ettiğim uluslar arası sözleşmeler ve mahkemelerce de suç kubul edilmeyen bu eylemden ötürü bile bile disiplin cezası veren idareciler hakkında da ayrıca TCK'nın 118. maddesi gereğince işlem yapılması gerekecektir..
Bilgilerinize arz ederim.
Ek: 1- Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası Genel Merkez Yönetim Kurulu'nun 20/11/2009 tarih ve 2009/119 sayılı karar sureti.