Bakanlığımız ve diğer kurum/kuruluşlar arasında yapılan anlaşmalar kapsamında toplu taşıma, konaklama, sosyal ve kültürel faaliyetler gibi alanlarda sağlanan indirim ve ayrıcalıkların büyük bir kısmı, yalnızca eğitim-öğretim hizmetleri sınıfında görev yapan personeli kapsamakta; genel idare, teknik hizmetler, yardımcı hizmetler ve sağlık hizmetleri sınıfında görev yapan eğitim çalışanları bu haklardan faydalanamamaktadır.
Örneğin, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı müze ve ören yerlerine ücretsiz giriş hakkı ya da toplu ulaşımdan indirimli yararlanma gibi uygulamalar, yalnızca eğitim öğretim hizmetleri sınıfında görev yapan eğitim çalışanlarını kapsamaktadır.
Bu durum, eğitim çalışanları arasında eşitlik duygusunu zedelemekte, ayrımcılık hissi doğurmakta ve kurum içi aidiyet duygusunu olumsuz etkilemektedir. Eğitim camiasının bir bütün olduğu gerçeği göz önüne alındığında, bu tür uygulamaların yalnızca belirli bir hizmet sınıfını kapsaması, ekip ruhunu ve çalışanların birbirine olan bağlılığını da olumsuz yönde etkilemektedir.
Sendikamız, eğitim çalışanlarının tamamının aynı çatı altında görev yaptığı ve aynı hedefler doğrultusunda çalıştığı gerçeğinden hareketle, sağlanan indirim ve ayrıcalıkların kapsamının genişletilerek tüm hizmet sınıflarını kapsayacak şekilde düzenlenmesi için gerekli girişimlerde bulunmuştur. Bu düzenlemeler yalnızca bireysel moral ve motivasyonu artırmakla kalmayacak, aynı zamanda kurumsal verimliliği ve çalışanlar arasındaki iş barışını da pekiştirecektir.
Bu doğrultuda, Bakanlığımız ve ilgili kurumlarla yapılan anlaşmaların kapsamlarının genişletilmesi, tüm eğitim çalışanlarının bu haklardan eşit şekilde faydalanabilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması talebimizi ilettik. Sürecin takipçisi olduğumuzu ve gelişmeleri siz değerli üyelerimizle paylaşmaya devam edeceğimizi belirtmek isteriz.
Eğitim çalışanlarının hak ettiği değeri gördüğü, eşitlik ve adaletin sağlandığı bir çalışma ortamı için mücadelemiz kararlılıkla sürecektir.
TEÇ-SEN Genel Merkezi