TEÇ-SEN BAŞKANI DEMİREL'DEN EYLEM ÇAĞRISI
Genel Başkan DEMİREL: Sendika olarak 02 Ekim 2024 tarihinde Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde bir protesto düzenleyeceklerini duyurdu. Bu eylemde, hükümetin 14 Mayıs 2023 seçimlerinden önce verdiği sözlerin tutulmasını talep edeceklerini belirtti. Demirel, 3600 ek gösterge verilmesi, yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılması, sözleşmeli istihdamın düzenlenmesi, kira yardımı yapılması, bayram ikramiyesinin verilmesi ve memur maaşlarının yoksulluk sınırının üzerine çekilmesi gibi taleplerle hükümete karşı harekete geçeceklerini söyledi.
DEMİREL : MAAŞLAR ENFLASYON KARŞISINDA YETERSİZ KALIYOR
Türkiye'de yaşanan ekonomik kriz ve bunun eğitim üzerindeki etkileri hakkında konuşan Demirel, "Memurların, işçilerin, asgari ücretlilerin ve çiftçilerin yaşanan krizde hiçbir katkısı olmamasına rağmen bedel ödemek zorunda bırakıldığını" ifade etti. Eğitim sektörü özelinde artan maliyetler, yetersiz personel istihdamı ve artan enflasyon karşısında alınan maaşların yetersiz kaldığını belirten Demirel, çalışanların ve öğrencilerin bu yükü taşıyamayacak hale geldiğini dile getirdi.
'TÜİK VERİLERİ GERÇEĞİ YANSITMIYOR'
Türkiye İstatistik Kurumu'nu (TÜİK) sert bir dille eleştiren Demirel, son yıllarda TÜİK'in açıkladığı enflasyon verilerinin gerçeği yansıtmadığını vurguladı. TÜİK'in enflasyon oranlarını düşük gösterdiğini ve bu durumun maaş zamlarını doğrudan etkilediğini belirten Demirel, enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) verilerini kaynak göstererek, maaş zamlarının gerçek enflasyon verileriyle hesaplanması durumunda, memur, asgari ücretli ve emeklilerin şu anki maaşlarının çok daha yüksek olması gerektiğini ifade etti.
"Memur, asgari ücretli ve emeklilerimize yapılan zamlar TÜİK'in belirlediği enflasyon oranlarına göre yapılmaktadır.
Sadece son 4 yıllık enflasyon verileri ENAG enflasyon verilerine göre hesaplandığında; Asgari ücret bugün 54.000 lira olması gerekirken 17.002 liraysa, Memur ücretleri 115.000 lira olması gerekirken 40.000 lira civarındaysa, emekli maaşı 40 bin lira olması gerekirken 12.500 liraysa, aradaki fark, bağımsız olması gereken, millete doğru ve objektif veriler sunması beklenen TÜİK ve yetkililerinin görevlerini kötüye kullandığının en açık delilidir. TÜİK ve ENAG enflasyon verilerinin son 4 yıllık ortalaması alınsaydı. En düşük Memur maaşı 78.337 lira, en düşük emekli maaşı 26,250 lira ve asgari ücret ise 35,500 lira olacaktı."
Ayrıca, TEÇ-SEN olarak Ankara 24. İdare Mahkemesi'nde 2024/1501 esas sayı ile dava açmış bulunmaktayız. Bu milletin rızkıyla, emeğiyle ve çocuklarımızın geleceği ile oynanan bu orta oyunda ise yetkili parti sendikalarını ve konfederasyonların sessizliğini, suskunluğunu ve eylem yapmama kararlarını da şiddetle kınıyoruz” diye konuştu.
‘HER OKULA 0,34 TEMİZLİK PERSONELİ DÜŞÜYOR’
Demirel, Türkiye genelindeki okullarda temizlik ve güvenlik sorunlarının ciddi boyutlara ulaştığını vurguladı. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı 64.000 okulda sadece 22.000 kadrolu temizlik personelinin bulunduğunu belirten Demirel, her okula yalnızca 0,34 temizlik personelinin düştüğünü açıkladı ve bu yetersizliğin okulların hijyenik koşullarda faaliyet göstermesini engellediğini ifade etti. Güvenlik konusunda da benzer bir sıkıntının yaşandığını belirten Demirel, Türkiye genelindeki okullarda kadrolu güvenlik görevlisi bulunmadığını ve sadece 565 bekçinin istihdam edildiğini söyledi.
GEÇİCİ ÇÖZÜM YERİNE KALICI İSTİHDAM
Hemşire sayısındaki yetersizlik de Demirel'in eleştirdiği konular arasında yer aldı. 64.000 okulda sadece 903 hemşirenin bulunduğunu ve bu rakamın, 70 okula bir hemşire düşmesi anlamına geldiğini ifade eden Demirel, bu durumun sağlık hizmetlerinin de aksamasına neden olduğunu belirtti. Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı'nın geçici çözümler üretmek yerine kalıcı istihdam politikaları geliştirmesi gerektiğini savundu.
'8 BİN 447 LİRA HARÇLIK İNSAN ONURUNA AYKIRI'
Milli Eğitim Bakanlığı'nın temizlik personeli ihtiyacını karşılamak amacıyla İşgücü Uyum Programı (İUP) kapsamında haftada üç gün ve aylık 8.447 lira harçlık karşılığında temizlik personeli istihdam etmeye çalıştığını belirten Demirel, bu programın insan onuruna aykırı olduğunu ve anayasal hakları ihlal ettiğini vurguladı. TEÇ-SEN olarak bu uygulamaya karşı Danıştay'da dava açtıklarını bildiren Demirel, bu programın personel ihtiyacını karşılamaktan çok uzak olduğunu ifade etti.