“Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneğinin Tüm Eğitim Çalışanlarına Verilmesi” Talep Değil, Bir Hakkın Teslimidir.

Ağustos ayının ortalarını geçtiğimiz şu günlerde öğretmen, öğrenci ve velilerimiz için yaz tatili hâlihazırda devam etmektedir. Hatta eğitim camiası dışında kalan toplumumuzun çoğunun tatil süreleri boyunca okullarımızın ve kurumlarımızın da kapalı olduğunu varsaydıklarını, çevrenizdeki birkaç kişiye sorsanız çok rahat bir şekilde görürsünüz.

Peki ya gerçek öyle mi?

Biliyor musunuz şu anda okul ve kurumlarımızın yeni eğitim öğretim yılına hazırlanmasında kimler ne emek ve mesai harcıyor?

Yaz boyu ve şu anda; mühendis, mimar, tekniker ve teknisyenlerimiz, okul ve kurumlarımızın binaları dâhil, taşınmazlara ilişkin her türlü satım, yapma, yaptırma, bakım, onarım ve tadilat işlerini ve bunlara ait kontrol, koordinasyon, mimari proje vb. diğer çalışmaları yürütüyorlar.

Milli Eğitim Müdürlüklerinde ve okullarımızda görev yapan Hizmetli, Aşçı, Memur, Şoför, Programcı, Şef ve Şube Müdürlerimiz ise harıl harıl taşıma, yemek, bilgisayar, sıra, masa, kitap vb. eğitim materyalleri dağıtımı işlerini yetiştirmeye çalışıyor.

Yani diyeceğimiz o ki; öğretim yılına hazırlık, aslında ilk ders saati zili çalmadan çok çok önce başladı ve yukarıda bazı kadrolarını zikrettiğimiz eğitim çalışanlarınca yapılmaya devam ediliyor.

Peki öğretim yılına hazırlık için haftalardır yapılan hummalı çalışmalarda belirttiğimiz görevleri yapan eğitim çalışanlarından hangileri öğretim yılına hazırlık ödeneği alıyor biliyor musunuz? Çok komik ama hiç biri!

Öğretmenlerimiz, Okul ve Kurumlarımızın Müdürleri, Müdür Yardımcıları öğretim yılına hazırlık ödeneği alıyor. Ama Şube Müdürü’nden şefine, mühendisine, mimarına, aşçısına, hizmetlisine, programcısına, memuruna, teknisyenine, teknikerine hatta Milli Eğitim Müdürüne varana kadar olan eğitim çalışanlarından hiç biri bu ödeneği alamıyor. Bu durum eşyanın tabiatına aykırıdır.

 

İşte tamda bu yüzden diyoruz ki; Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneğinin Tüm Eğitim Çalışanlarına Verilmesi Talebi, Maddi Bir Hak İsteğinden Çok Daha Öte Bir Anlam Taşımaktadır.

Bu ödeneğin eğitim çalışanlarının tümüne verilmesi ilk önce bir hakkın teslimi, emeğin karşılığının verilmesi demektir.

Bu ödeneğin eğitim çalışanlarının tümüne verilmesi kurum içine sinmiş ayrımcılık hissinin tamiri demektir.

Bu ödeneğin eğitim çalışanlarının tümüne verilmesi kurum aidiyetinin sağlamlaştırılması demektir.

TEÇ-SEN GENEL MERKEZİ

 

 

+