Dünya genelinde yaşanan COVID-19 pandemisi etkisini hızla devam ettirirken İlköğretim ve ortaöğretim kurumlarında yüz yüze eğitime geçilmeye başlandığı bugünlerde Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde Yardımcı Hizmetler sınıfında görev yapan Engelli personelin problemleri her geçen gün katlanarak artmaktadır.
Yardımcı Hizmetler sınıfında çalışan Engelli personelin mevcut görev tanımlarının, engel durumuna göre düzenlenmediği için engelli olmayan personelin gerçekleştirebileceği performans beklenmektedir.
Örneğin; Aşçılık veya Garsonluk Belgesi olmadığı halde amirlere çay demlenip servis edilmesi, Hijyen Belgesi olmadığı halde kat temizliği, öğretmen ve memur odalarının temizliği, sınıf düzenlenmesi ve lavabo temizliği, bahçe süpürme, ot yolma, ağaç budama, Kalorifer Ateşleyiciliği Belgesi olmadığı halde kalorifer kazanı yakımı, hatta ve hatta sağlık personeli olmadığı halde kurumlara giriş yapan personel, öğretmen, öğrencinin ateşini ölçme, dezenfektan işlemlerini yaptırmak gibi akla hayale gelmeyen daha nice işlemleri engelli olarak çalışan Yardımcı Hizmetler sınıfındaki Hizmetli kadrosundaki personele de Okul/Kurum Müdürleri tarafından tebliğ edilmektedir.
Ancak engel sahibi personelin bu görevleri yerine getirmesi fiziksel olarak veya engel durumuna göre çok da mümkün olmadığı gibi bu durumun yöneticilerin inisiyatifine bırakılmış olması engelli personelin engelini artırıcı durumları meydana getirmektedir.Engelli bireyler çalışma ve sosyal engellerine rağmen hayata tutunmaya çalışırken bu tür durumlar psikolojik travma yaşamalarına,engellerini artırıcı durumların çıkmasına sebep olmaktadır. İş hayatının zorlu koşulları ve fiziksel güçlüklerin yanı sıra psikolojik ve mobbing baskılar altında da kalmaktadırlar.
Bakanlığımızın eğitim kurumlarındaki böyle yöneticileri eğitmesi gerektiğini söylemek 21. Yüzyıl olan Bilgi ve Teknoloji Çağında ülkemizin geleceğine dair endişeler taşımamıza neden olmaktadır.
Yardımcı Hizmetler sınıfında çalışan engelli personeller görev tanımlarının engel durumlarına göre şekillendirilmesini talep etmektedirler. Bu talep hem çalışan engelli personeli hem yöneticileri hem okul/kurumların yaşayacağı çalışma hayatındaki aksaklıkların da önüne geçebilecektir.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda kamuya personel alımları arasında özel alım usulü uygulanan haller de yer almaktadır.Bu haller arasında ise terör mağduru şehit ve gazi yakınlarının istihdamı,korunmaya muhtaç çocuk ile şehit yakınları, engelli istihdamı ve istisnai memuriyet seçenekleri bulunmaktadır. Terör Mağduru Şehit ve Gazi Yakınlarının İstihdamı için kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen personellerin %2’si oranında istihdam ayrılırken, bu durum engelli istihdamında ise %3’tür.
TEÇ-SEN Engelliler Komisyonu Başkanlığı olarak Engelli kamu görevlilerinin haklarının korunmasında ve geliştirilmesinde, çalışma hayatına ilişkin normların düzenlenmesinde, evrensel hukukun öngördüğü ilke ve kuralların özellikle de ILO Sözleşmelerinde, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesinde, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinde, Avrupa Sosyal Şartında, Avrupa Konseyi Direktiflerinde, Anayasada, Engelliler Kanununda ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda ifade edilen kural ve kayıtların artık dikkate alınmasını ve uygulayıcılar tarafından özenle ve insanca uygulanmasını istiyoruz.
Üyemiz olsun/olmasın Tüm Engelli Eğitim Çalışanlarının sendikamıza başvurması durumunda, sendikamız Engelli Komisyonu Başkanlığı ve Genel Merkezimiz tarafından konuyla ilgili adli ve idari suç duyurusunda bulunacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.
TEÇ-SEN GENEL MERKEZİ / TEÇ-SEN ENGELLİLER KOMİSYONU